26 Ekim 2014 Pazar

Gezi Stajı

Gezi Stajı 

Suudi Arabistan 

Medine

Tarihler: 01.07.2014 - 10.07.2014


Gezi stajımı doğduğum kent olan Medine de yaptım. Medine sahip olduğu tarih nedeniyle yoğun miktarda ziyaretci alan bir şehirdir. Bu nedenle şehirin en çok gelişen bölgeleri oteller bölgesidir. 

Coğrafyası: Şehirin büyük bir kısmı 700yıl önce patlayan volkan nedeniyle volkanik kayalarla kaplıdır. Bir çöl bölgesi olan kent çöl ikliminin tüm karakterist özeliklerine sahiptir. Özellikle İstanbul gibi bir kente kıyasla Medine düz bir şehirdir. 
  Çöl şartları nedeniyle bitki örtüsünden bahsedemeyiz. Şehrin içinde büyük kayaların oluşturduğu dağlar mevcuttur. Bu dağlar bitkisiz yalın kaya dağlarıdır. Şehir merkezlerinde konumlanan dağlar şehre kahverengi bir silüet veriyor. 
 
Kaya Dağlarının oluşturduğu silüet
Şehir Merkezi: Medine İslam tarihindeki önemli kamusal alanlar çevresinde organik gelişim göstermiş bir kenttir. Eski bir kent olmasına rağmen çöl insanlarının (Bedeviler) sabit yapılarda yaşamaması,göçebe bir hayat sürmüş olmaları şehri yeni yapılaşmaya müsait kılmıştır. 
  
  Yapılaşma İslam peygamberinin mezarınıda bulunduran Mescid-i Nebevi'nin etrafını sarıcak şekilde gelişmiştir. Yapıldığı günden bu yana insanları bir araya topladığı için merkez olarak benimsenmiştir. Turizim yükünün artması yerli halkın barınmasını zorunlu olarak bu merkezden uzaklaştırmıştır. Çok kısa sürede turistlerin gelme nedeni olan Mescid'in etrafı otellerin istilasına uğramıştır. Yerlilerin merkezden uzaklaşması yeni yeni şehir merkezleri oluşmasına neden olmuştur.

Mescidi Nebevi yi merkez alan dairesel yapılaşma
Ulaşım: Suudi Arabistanın petrol zenginliği ulaşım çözümlerine kapalı kalmasına neden oluyor. Altı şeritlik asfat yoların yeteceğini düşünücek kadar "gelişmişlerdir". Yakıt maliyetinin dünyada en ucuz olduğu bu ülkede,şehir içi ulaşım neredeyse sadece arabalarla yapılmaktadır. 1.3 milyon nüfusa sahip olan Medine'de trafik yoğunluğu henüz bir engel oluşturmuyor. Ancak özel araç çokluğunu kaldırcak bir alt yapı bulunmuyor. 
  
   Sahip olduğu sert iklim koşuları insanları ulaşım konusunda da olumsuz etkiliyor. Aşırı sıcaklar şehir içi yaya ulaşımını neredeyse imkansız hale getiriyor. Toplu taşıma gibi çözümlere yukarda bahsetiğim sebeplerden yanaşmayan kentte ulaşımın tek olanağı özel araçlar. 
  
    En önemli ulaşım çıkmazı ise ülkenin tamamında bayanların araba kulanmasının yasak olmasıdır. Dolayısıyla özel araç sahibi olmanın yanı sıra bir de erkek şoföre ihtiyaç duyulmaktadır.  

Ana cadde örneği
Konutlar: Medine'de konutları iki ilke şekilendiriyor. 
  • İkilmsel koşular.
  • Kültürel algılar.

İkilmsel koşular.
ِAşırı sıcaklar ve toz fırtınaları gibi olumsuz çevre koşuları insanları kapalı alanlara mecbur bırakıyor. İklimlendirme imkanlarına  bugünki teklonojiye sahip değildi. Yerlileri yerleşik şehir hayatına geçmeğe olanak sağlayan en büyük etken klima olabilir.

      Ancak daha öncesinde de yerleşik şehir hayatını tercih edenler bu çevre koşularıyla mücadele edebiliyordu. Konut yapılarında tercih edilen doğal taşlar serin hava sağlıyabiliyordu. Evlerdeki açıklıklar Avlu larla sağlanıyor ve avlu zeminleri doğal taşlarla kaplanıyordu. Zemini suyla ıslatalarak evin içine serin hava akımı sağlanabiliniyordu.
 
    Islatma işleminin bir diğer gerekçeside yaşam alanındaki nem oranı dengelemesi olduğu söylenebilinir.Aşırı kurak olan şehirde toz fırtınalarınında çok olması insanların nem ihtiyacını artırıyor. Avluların dört bir yanı çevrili olması sayesinde dışardan gelicek olan tozdan bir nebze koruma sağladığı dünülünebilinir.

     Yaşam alanlarında pencere gibi açıklıkları minimumda tutulmasının nedenide olumsuz hava koşularıdır. Güneş ışığına ihtiyaç duyulsada ısısından kaçınıldığı için pencerelerin önüne ahşap kepenkler örülüyordu. kulanılan kepenk sistemi ışığı küçük haznelerle içeri sızdırıp ısıyı dışarda bırakmayı hedefliyordu. Bir diğer Medine konutlarının genel özeliği çatı olmamasıdır.

     Yıl boyu az yağış alan bir bölge olması nedeniyle. Yapıların üstü terasla örtülüdür. Teraslarda avlu gibi dış yaşam alanı sağlar. Özelikle evlerde sıcak havadan korunmak için fazla açıklık bulunmuyor buda evlerdeki havalandırmayı yetersiz kılıyordu. Geceleri uyumak için temiz ve açık havaya ihtiyaç duyulabiliniyordu. Teraslar bu sorunlarına çözüm olabiliyordu.
 

     İklimlendirme üzerine gelişen yapı tasarımları zamanla şehrin kimliği haline gelmiştir. Günümüzde bu tasarımlara işlevlerinden ziyade ''Klasik Medine Evleri'' dokusunu yansıtabilmek için kulanıldığı görülmektedir.


Ahşap kepenkler
Klasik dokuya sahip yeni yapı
Kültürel Algılar
   
     İklimin dayattığı kapalı alanların farklı kültürel algıların oluşmasına neden olmuş olabilir. Suud yerlileri önceleri kabile halinde göçerek yaşıyorlardı. Farklı kabileler birbirine dost olabildikleri gibi düşmanda olabiliyordu.
    
     Bir milet mefhumundan yoksun bölünmüş halk şehir hayatına adepte olurken kültürlerini yanıstmaya çalışıyorlardı. Birbirlerinden uzak yaşamayı ve yanlız olmayı tercih eden kabileler bir toplum oluşturduklarında beraberlerinde ileri düzeyde mahremiyet algısı getirmiştir. Avlu, kapalı pencereler, ve uzun duvarlı teraslar bir diğer işlevleride mahremiyeti koruma olduğu söylenebilinir. İki konut birbirinden bir duvarla ayrılıyor bile olsa hiç bir sekilde diğer konut tarafından görülmiycek şekilde tasarlanmıştır. 

    Çöl coğrafyasının imkan sağladığı düz araziler insanlara manzara olanağı sağlamayan bir faktör. Dışarıya hava şartlarından küs yaşayan yerliler bakılcak doğal güzelliklerin yoksuluğundan fazlasıyla kapalı alanlarda yaşıyorlar. 
Başka bir değişle kepenkleri herdaim kapalı pencereleri açmak için hiç bir neden bulamıyorlar.

    Gelişmekte olan bu eski şehir geçmişinin dokusunu yavaş yavaş kaybetmeye başlasada, kültürlerinin yapı haline gelmiş normları'nın inşası hala devam ediyor. 

       

     Renk ve bezemeler: 

    İslam kültürüne ev sahipliği yapan coğrafyada süslemelere İslami motifler yön veriyor. Genel larak geometrik şekilerin oluşturduğu gridler kulanılınıyor.  

   Büyük doğal taşların hakim olduğu soğuk yapıları bu motiflerle sayesinde canlandırıyorlar.

   Renkleride doğal ortamlarından alan halk kahvenin her tonu, altın sarısı, lacivert, bordo ve koyu yeşil gibi renkleri tercih ediyolarlar. Renk sıkalasının herzaman koyu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 


Işık :

      Güneş ısısından saklanan bi yapısalaşma gölgede yaşamaya mecbur ediyor. En güneşli kentlerden olmasına rağmen en karanlık yaşam alanlarına sahip. Kepenk açmaktansa lamba yakmak tercih ediliyor.  
      
     Karanlıkta aydınlanan bir kent. Gece görüşü maximuma çıkarmak için teredüt edilmezken, sabah aynı alanları kulanışlı kılmak için çözüm arayışlarının zayıf olduğu söylenebilinir. Gece hayatı olan değil hayatı gece olan bir kent. 





     

















    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder